Çocuklara Verilen Sözleri Tutma

Musa Kazım GÜLÇÜR

30 Temmuz/2019

İçindekiler

Giriş 1

Çocuklara Verilen Sözleri Tutma 2

Çocuklara Verilen Sözleri Tutmamanın Neticeleri 3

Sonuç 3

Giriş

Ebeveynler arasında zaman zaman görülebilen yanlışlardan bir tanesi de “aman, nasıl olsa unutur” şeklinde düşünerek, çocuklarına verdikleri sözleri tutmama eğilimleridir.

Elbette çoğu ebeveyn böyle bir tutum geliştirmez. Ancak bir kısım ebeveynler ya özensizlikten ya da daha başka sebeplerden, çocuklarına vermiş oldukları sözler konusunda tutarsızlık yaşarlar.

Halbuki doğru söz, insan hayatının en vazgeçilmez ahlâkî unsurlarından birisidir. Kur’ân-ı Kerîm doğru söz ile ilgili olarak çeşitli formlar kullanır ve bu ahlâkî duruşun hayatımızda mutlaka yer almasını ister.

İnsan tabiatına ve dine uygun olan iyi, güzel ve faydalı “maruf söz”, hakkaniyet, doğruluk ve tarafsızlık özellikleri taşıyan “adaletli söz”, iyi ve güzel “hasen söz”, kolaylaştırılmış, kolay ve âsan “meysur söz”, etkili, güzel ve yerinde söylenmiş “beliğ söz”, doğru ve makul “sedîd söz”, yumuşak ve mülâyim “leyyin söz” -aralarındaki nüanslar mahfuz- Kur’ân-ı Kerîm’de “müspet söz çeşitleri” olarak bizlere beyan buyurulmuştur.

Bu açıdan, ebeveynlerin çocuklarına verdikleri sözleri yerine getirmeleri ya da yerine getiremeyecekleri bir isteğe karşı, kendilerini rahatlıkla ifade edebilecekleri değişik formlardaki bu söz çeşitlerinden birisini kullanmaları, aile içi iletişimi daha bir kolaylaştıracak ve güzelleştirecektir.

Çocuklara Verilen Sözleri Tutma

Çocuklarına verdikleri sözleri tutmak isteyen ebeveynler için, verilen sözleri tutma davranışı kısaca dört adımlık bir yöntemdir. Sıralamak istersek;

1. Problem üzerine taraflar için durumun ne olduğunu paylaşmak üzere dostça bir müzâkere yapın, daha doğrusu dinleyin.

2. Beraberce çözümleri araştırın, çocuğunuzun ve sizin yapmaya istekli olduğunuza karar verdiğiniz bir tanesini seçin.

3. Süre konusunda anlaşın.

4. Sürenin sonunda sadece sözünüzü tutun ve saygılı bir şekilde çocuğunuza güvenin.

“Sözünü tutma” kavramı, aşağıdaki dört tuzağa düşerek zorlaştırmadığınız sürece de oldukça kolaydır.

Sözünüzü tutmayı kullanırken karşılaşabileceğiniz dört tuzak:

1. Çocukların ebeveynlerle aynı önceliklere sahip olmalarını, sözlerini tutma konusunda heyecanlı olmalarını ve ebeveynler için önemli olan şeyleri yapmalarını istemek.

2. Problem veya göreve eğilmek yerine eleştirmek, yargılamak ve alay etmek. “Anlaşmamız odanı saat altıda temizlemeni söylüyordu” yerine “Odanın ahırdan bir farkı yok! Ne kadar sorumsuz bir insansın. Seni kimse işe almaz.”

3. Belirli anlaşmaları önceden yapmama.

4. Karşılıklı saygıyı koruyamama.[1]

Biz insanların iyi sıfatlarının en önemlilerinden biri, ahde vefalı olmak, vaadini yerine getirmektir. Şahsiyetli bir insanın sözü ile amel etmemesi, şanına layık olmaz. Bir insan, ne olursa olsun verdiği sözden dönmemelidir.

Çocuklara Verilen Sözleri Tutmamanın Neticeleri

Bir şey yapacağımızı söyleyip sözümüzde durmamak hem kendimize hem de çocuklarımıza karşı bir saygısızlıktır. Sözümüzü tutmayarak, çocuklarımıza negatif becerileri öğretmiş oluruz. Örneğin:

1. Sözlerini tutmak zorunda olmadıklarını öğrenirler. Biz tutmuyorsak, onlar niçin tutmak zorunda olsunlar?

2. Sözlerimizin hiçbir anlam taşımadığını, “rüzgâr gibi geçip gittiklerini” öğrenirler. Bizi kötü bir şekilde örnek alabilirler.

3. Yanlış yönlendirmeyi öğrenirler.

4. Bütün davranışlarının sonuçlarından kurtulabileceklerini öğrenirler, çünkü biz sözümüzü tutarak onlara güvendiğimizi göstermedik.[2]

Sonuç

Kur’ân-ı Kerîm;

كَبُرَ مَقْتًا عِنْدَ اللّٰهِ اَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اَمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ

“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.” (Saf, 61/2-3) buyurmaktadır.

Bu âyet-i kerîme ile verilen sözlerin eksiksiz olarak yerine getirilmesi ve aynı zamanda da yalan söylenmemesi gereği hatırlatılmış olmaktadır.

Efendimiz (sas), insanı münafık derekesine düşürebilecek huy ya da hasletleri sayarken sözünde durmamayı dâhil etmiş ve şöyle buyurmuştur:

“Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hıyanet eder, Konuşunca yalan söyler, Söz verince sözünde durmaz, Husumet edince haddi aşar.”[3]

Hem âyet-i kerîmeler hem de hadis-i şerifler göz önünde tutularak, çocuklara ya da gençlere yalan söylenmemesi, verilen sözlerin yerine getirilmesinin öneminin kavranması, yeni yetişen nesillere yalandan kaçınmada ve doğru sözlülükte örnekler haline gelinmesi dilekleri ile…


[1] Nelsen, J.– Lott, L., Ergen Gençler İçin Pozitif Disiplin, 154, İst.-2001.

[2] Ibid, 160.

[3] Buhari, İman 24, Mezalim 17, Cizye 17; Müslim, İman 106.

© Her hakkı mahfuzdur. İşbu web sitesi ve içeriğine ilişkin tüm fikrî haklar ile her türlü telif hakları www.dinveilim.com sitesine ait olup, 5846 sayılı Kanun hükümlerine tâbidir. www.dinveilim.com internet sayfalarındaki yazıların, bütün olarak elektronik ya da matbu bir ortamda yayımlanması yasaktır. Ancak www.dinveilim.com sitesinde yer aldığının belirtilmesi ve doğrudan aktif bağlantı verilmesi şartıyla yazılardan kısa bölümler iktibas edilebilir.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.