Musa Kâzım GÜLÇÜR
3 Eylül/2019
Özür dileme, lügat anlamı itibarı ile, yanlış ve hatalı bir davranışın elde olmadan veya mecbur kalındığı için yapıldığını bildirme ve affedilmeyi isteme beyanıdır. Dolayısı ile özür dileyen bir insan, daha önceden yapmış olduğu bir yanlışlığı düzeltmeye bir anlamda önceki yanlışından dönmeye çalışmaktadır. Özür dileme, yapılan bir yanlışlığın veya kötülüğün izini silme ve yok etme davranışı, yanlışlığa karşı içte duyulan pişmanlık hissi, yanlışlıkları düzeltme çabasıdır.
İnsanlar olarak her zaman hata yaparız ve bazen bu hatalar birinin zarar görmesine veya zarar vermesine neden olur. Çünkü çoğu zaman inatçı olabilir ve insanlara kelimeler ve eylemlerle zarar verebiliriz. Öfke ile kendimizi kaybedebilir ve başkalarına hak etmedikleri şekilde davranabiliriz. Ancak bu istenmeyen durumdan kurtulabilmenin basit bir jest ile iki kelimelik bir yolu bulunmaktadır. Karşımızdaki insandan özür dilemek.
Birçok insan, özür dileme konusunda karmaşık düşüncelere sahiptir ve özür dileme ile ilgili görüşlerimiz ve duygularımız aynı olmayabilmektedir. Bazıları, özgürce özür diler ve kendisini daha iyi hissederken, bazıları özür dilemekten utanır. Bazı insanlar için özür dilemek, kendilerinde bir yetersizlik duygusuna sebep olur.
Yapılan bir yanlışlık, istemeden de olsa başkasını üzmüşse, özür dilemek iyi bir davranıştır. Çünkü özür dileme, iletişim kapılarını yeniden açar, fark etmeden üzdüğümüz kişiyle yeniden bağlantı kurmamıza izin verir. Ayrıca, karşımızdaki insanın duygularını gerçekten umursadığımızın bilinmesini sağlar.
Özür dilemeyi gerçekleştirebilme, ruhsal rahatlık sürecindeki ilk ve en önemli adımdır. Karşınızdaki kişiye, sadece incinmiş olduğu gerçeğini kabul ettiğinizi göstermekle kalmaz, aynı zamanda affetmenin de yolunu açar. Özür dileme, ilk anda yapılan hatayı belki birdenbire çözemez, ancak oluşan incinmeyi ve gerginliği hafifletmeye yardımcı olabilir. İrtibatları yeniden tamir için umut verir ve bireyin kendi gururundan daha ziyade insani ilişkilere değer verdiğini gösterir.
Etkili bir özrün en önemli unsuru, eylemlerimizin sorumluluğunu üstlenmektir. Özür dileme; 1. Sorumluluğun kabul edilmesi, 2. İnsani ilişkileri yeniden onarım teklifi, 3. Yapılan davranıştan dolayı pişmanlığın ifade edilmiş olması, 4. Neyin yanlış gittiğinin açıklanması, 5. Aynı yanlışın tekrarlanmayacağının bir beyanı ve 6. Karşıdaki kişiden bağışlanma talebi gibi altı basamaklı bir süreçtir.
Özür dileme, elbette suçunuz olmayan şeyler için sorumluluk almanız gerektiği anlamına gelmez. Fakat yazımızın ilerleyen bölümlerinde, suçlu olunmasa bile özür dilemenin çeşitli faydaları barındırabileceğine temas etmeye çalışacağız.
Boş vaatler içeren ve samimi olmayan özürlerin, kötü bir fikir olduğunu da bilmekte fayda var. Özrün önemli işlevlerinden biri, güveni yeniden tesis etme fırsatı vermesidir. Rahatsızlık veren davranışı tekrarlamama ya da iyi yönde bir değişikliği amaçlama, özrün önemli bir parçasıdır.
Özür dileyebilme, zihinsel ve hatta fiziksel sağlığımız için de çok önemlidir. Özür dilemenin vücut üzerinde gözle görülür, pozitif bir fiziksel etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Özür dileme, kişinin vücut fonksiyonlarını etkilemekte, kişinin tansiyonu özür dileme sonrası normale dönerken, kalp atışları sağlıklı bir ritme kavuşmakta ve nefes alıp verme daha dengeli hale gelmektedir.
Özür dileme, öfkemizin geçmesine yardımcı olur ve geçmişte sıkışıp kalmamızı önler. Ayrıca gerçekçi bir özür dilemenin altında, samimi bir niyet ve içten bir özür dileme tutumu gibi iki önemli husus vardır. Bu unsurlar, özür dilediğiniz kişiye sözsüz olarak iletilir. Özrünüz içtenlikle değilse, diğer kişi için pek de anlamlı görünmez.
Özür dileyen kimse, kendini analiz etme becerisine sahip olduğunu ve hatalarını bir kez anladıktan sonra, tekrarlamayacağını belirtmiş olmaktadır. Ancak özür diledikten sonra, aynı hatanın tekrar edilmeyeceğinden emin olmak gerekir. Aksi halde özür dilemenin bir anlamı kalmaz.
Özür Dilemenin Doğru Adımları
1. Yanlışı İtiraf Etme
Yanlış bir şey yaptığınızı itiraf eden ilk kişi siz olun. Yanlışınızı inkâr etmeye ya da karşınızdaki kimseyi itham edici sözlerle yeniden incitmeye çalışmayın. Çünkü özür dileme ile, kabul edilemez davranışlarda bulunduğunuzu bir şekilde kabul etmektesiniz. Özür dileme, güveni yeniden oluşturmanıza ve ilişkileri eski haline getirmenize yardımcı olan bir eylemdir.
2. Yanlış Yaptığını Kabul Etme
Hatalı durumla ilgili tüm sorumluluğu kabul ettiğinizde, kırdığınız kişiye onur kazandırırsınız. Bu, ilişkileri iyileşme sürecini yeniden başlatabilir. Örneğin şöyle bir beyan onarıcı olabilir: “Seni kırdığım zaman duygularını incittiğimi biliyorum. Özellikle başkaları da orada olduğu için seni üzdüğüne eminim. Böyle davrandığım için özür dilerim.”
3. Samimi Olma
Yanlış yaptığınızı kabul etmek iyi bir başlangıçtır. Ancak bir özrün en temel unsuru, kalben pişman olduğunuzu ifade etmektir. Samimi bir özür, eylemlerinizin sorumluluğunu aldığınızı gösterir. Bu, kendinize olan güveninizi, saygınızı ve itibarınızı güçlendirir. Yanlışlarınızla ilgili özür dilediğiniz zaman, bir rahatlama duygusu hissedersiniz ve bu tutumunuzla şahsiyetinizi korumuş olursunuz.
4. İyileştirme İçin Zaman Verme
Bağışlanmayı istemek önemli olsa da karşınızdaki kişinin hazır olamayabileceğini aklınızda bulundurun. Onlara zaman verin ve sürece hemen dahil etmeye çalışmayın. Bu adımla ilgili yapabilecekleriniz hakkında, size yardımcı olabilecek unsurları dikkatlice düşünün ve tasarlayın. Daha fazla zarar verecek türden jestlere veya boş vaatlere dalmayın. Benzer şekilde, kendinizi suçluluk anaforuna da bırakmayın. İlişkileri düzeltmek için uygun bir yol bulmaya çalışın.
5. Neden Önemli?
Birisine gereksiz yere, yanlışlıkla veya kasıtlı olarak zarar verdiğinizde, doğru şekilde özür dileme, diğer kişi ile hiç değilse siz ve vicdanınız arasında uzlaşma yolunda atılan ilk adımdır. Bu açıdan, doğru bir şekilde özür dilemiyor veya özür dilememekten rahatsızlık duymuyorsanız, ilişkilerinize, itibarınıza ve etkinliğinize kalıcı hasar verebilirsiniz. En önemlisi, başkalarının size duyduğu saygıyı azaltır.
Hepimiz hata yaparız ve hepimiz başkalarını incitiriz. Samimi ve iyi düşünülmüş bir özür, her zaman iç bütünlüğünü muhafaza için iyi bir adım demektir.
Özür Dilemeyeceğim, Çünkü Yanlış Bir Şey Yapmadım!
Suçlu olmasanız bile bazen özür dilemeniz için bir sebep bulunmaktadır. Bu açıdan, özür dilemenin suçluluk olarak kabul edilmediğini hatırlamanızda fayda var. Bu bir sorumluluk kabulüdür. Var olan durumu iyileştirmek ve ilerletmek için bir sorumluluk almış oluyorsunuz. Yanlış bir şey yapmamış olsanız bile, özür dilemeniz için size üç iyi neden:
1. İrtibatı Devam Ettirme
İrtibatta bulunduğumuz insanlarla zorluklar ortaya çıktığında, suçu başkalarına atmak bir insan içgüdüsüdür. Çünkü şayet diğer kişi yanlış durumda ise, biz kendi haklılığımızın memnuniyetini yaşamış oluruz. Kendi haklılığımızın derin derelerine dalmak kolaydır. Çünkü egomuzun beslenmesi ihtiyacı, insanlarla irtibatımızın sağlığını düşünmekten daha önce gelmektedir. Mevcut durumun tamiri için kabahatli olmasanız bile özür dilemek, karşınızdaki kişiye kendi haklılığınızdan daha fazla değer verdiğinizi gösterir.
2. Savaşı Kazanmak İçin Savaşı Kaybetme
İlişkiler söz konusu olduğunda, uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmanız gerekir. Evde ve işteki ilişkilerimizde, hemen her fikir ayrılığında, doğruluğumuzu kanıtlamak için saç saça baş başa savaşırsak kendimizi bitiririz. Bu sebeple, bazen daha büyük savaşı kazanmak uğruna, mevcut ihtilafta kaybediyor görünmek ve haklı olduğunuzda bile özür dilemek daha iyidir.
3. Takım Ruhuna Sahip Olma
Lider olarak, takım için sorumluluk almanız gereken zamanlar vardır. Şahsen hatalı olmasanız bile, şayet takımınız mağlup olduysa, suçu kendi adınıza üstlenmelisiniz. Zayıf liderler, takımları hata yaptığında, futbolcularının dönüşünü uçakla değil de otobüsle yaptırırlar ve böylece takımı cezalandırdıklarını düşünürler. Böylece lider, kendisini herhangi bir sorumluluktan uzak tuttuğunu, hatanın dikkatsiz davranan takımda olduğunu göstermek ister. Ancak en iyi liderler, ekibinin yaptığı hatalar için kabahati kendisinde bulur ve sorumluluğu kabul eder.
Yanlış bir şey yapmadığınızda özür dilemeniz çok eğlenceli değil. Varlığımız, yanlış yapmadığımızı haykırmaya ve birisini veya bir şeyi suçlamaya zorlar. Öfke ile karşılık vermek de çoğu zaman gerginliği arttırır ve durumu çözmek için çok az katkı sunar.
Şayet irtibatlara ve insani ilişkilere, haklı olmaktan daha fazla değer veriyorsanız, daha büyük savaşı kazanmak için küçük bir savaşı kaybetmeye de istekliyseniz, özür dilemede sorun yoktur. Yanlış bir şey yapmamış olsanız bile.
Sonuç
Özür dileme ile yanlışlıklar silinir ve özür beyan edilen kişiden fayda görülür. Asıl olan, kişinin özür dilemeye sebep olabilecek hususlardan sakınmasıdır. Ancak yine de özür dilenecek bir hata yapılmışsa, özür dileme ile kalplerin yumuşaması gerçekleşmiş olur.
Bir sosyal davranış kuralını çiğnemiş olduğunuzda özür dilemek “kuralların” ne olduğunu bildiğinizi ve kuralların desteklenmesi gerektiğine karar verdiğinizi tekrar ifade etmiş olur. Bu, başkalarını incitici davranışları onaylamadığınızın bir beyanı olduğundan, karşınızdaki insanların kendilerini güvende hissetmelerini sağlar.
Özür dileme, incinmiş olanlar için onuru ve güveni yeniden oluşturur. Yanlışlığın karşıda değil de kişinin kendisinde olduğunu özür yolu ile ifade etmek, her iki tarafın da kendilerini daha iyi hissetmelerine yardım eder. Karşıdaki kişinin özrü kabul edilmekle de o kişi, yeniden hayırlı işler yapması yolunda teşvik edilmiş olur.
Samimi bir özür, insanlara karşı yaptığınız hata ile gurur duymadığınızı ve söz konusu davranışı tekrar etmeyeceğinizi bildirmiş olur. Bu, sizin başkalarına zarar vermeme konusunda dikkatinizin ve erdemlerinize odaklanan bir insan olduğunuzun fark edilmesini sağlar. Özür, insanların daha büyük yanlışlıklara girmelerine karşı koruyucu bir vesiledir.
Özrü kabul eden kişi, Cenâb-ı Hakk’ın sevgi ve rahmeti ile mukabele görür. Çünkü Allâh (cc), kendisine en fazla özür beyan edilen ve bu özürlerin neredeyse tamamını kabul edip hataları affedendir.
© Her hakkı mahfuzdur. İşbu web sitesi ve içeriğine ilişkin tüm fikrî haklar ile her türlü telif hakları www.dinveilim.com sitesine ait olup, 5846 sayılı Kanun hükümlerine tâbidir. www.dinveilim.com internet sayfalarındaki yazıların, bütün olarak elektronik ya da matbu bir ortamda yayımlanması yasaktır. Ancak www.dinveilim.com sitesinde yer aldığının belirtilmesi ve doğrudan aktif bağlantı verilmesi şartıyla yazılardan kısa bölümler iktibas edilebilir.