Musa Kâzım GÜLÇÜR
8 / 12 / 2020
İçindekiler
Temizlik Âdâbı ve Kişisel Hijyen 2
Temizlik Âdâbı Giriş

أعوذ بالله من الشيطان الرجيم بِـــــــــــــــــــــــــــــــــسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
والحمد لله رب العالمين، والعاقبة للمتقين، والصلاة والسلام على عبده ورسوله وأمينه على وحيه وخليله وصفوته من عباده نبينا وإمامنا وسيدنا محمد بن عبدالله، وعلى آله وأصحابه، ومن سلك سبيله، واهتدى بهداه إلى يوم الدين رَبِّ يَسِّرْ وَلاَ تُعَسِّرْ، رَبِّ تَمِّمْ بِالْخَيْرِ
Her türlü hastalıktan korunmak için alınacak tedbirlerin başında gelen olumlu davranışlardan biri, temizlik âdâbına riayettir. Bu âdâba riayet, kişisel ve sosyal sağlığın da temelini oluşturmaktadır. Beden, giysi ve çevre temizliği ile ilgili hassasiyet, bakterilere ve mantarlara bağlı enfeksiyonları yok edecek, kişisel temizlik davranışı, sağlık sorunlarını ortadan kaldıracaktır.
Temizlik âdâbına riayet, kişinin hem kendisini hem de başkalarını salgından korumanın en iyi yollarından birisidir. İyi bir temizlik alışkanlığı, hastalıkların başkalarına yayılmasını önlemede oldukça önemlidir.
Temizlik âdâbına riayet ederek maddî ve manevî kirlerden temizlenmenin insanî, İslâmî ve ahlâkî bir görev olduğu açıktır. Hem maddî hem de manevî temizliğe işaret eden âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
(وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُطَّهِّرٖينَ) “Şüphesiz ki Allah çok temizlenenleri sever.” (Tevbe, 9/108)
Efendimiz (sas), temizliğin bu iki boyutunu, “Allah temizdir, temizliği sever”[1] sözü ile dile getirmiş, “Temizlik, imanın yarısıdır”[2]tembihi ile de iman ve temizlik faaliyeti arasındaki güçlü ilişkiye dikkatlerimizi çekmiştir.
Allah (cc), yeryüzünün hayat bulması (Fussılet, 41/39) ve insanların her türlü maddî kirlerden temizlenebilmesi için gökten su indirmektedir (Enfâl 8/11). Temizlik âdâbına riayet hususunda, öncelikle maddî temizlik konusunu ayrıntılandırmaya, maddi temizliği de kişisel temizlik, giysi temizliği ve çevre temizliği olmak üzere üç bölümde görmeye çalışacağız.
Temizlik Âdâbı ve Kişisel Hijyen
Kişisel temizlik, bireyin sağlığını korumak ve sürdürmek için yaptığı öz bakım uygulamalarıdır. Kişisel temizliğe dikkat etme hem sağlık açısından hem de sosyal nedenlerden dolayı önemlidir. Mikropların ve hastalıkların yayılmasının önlenmesi için ellerin, başın ve vücudun temiz tutulması gerekir.
Kişisel temizlik, bireyin kendi sağlığına fayda sağlar ve çevresindekilerin yaşamlarını da olumlu bir şekilde etkiler. Pek çok hastalığa neden olan mikroplar, başkalarına dokunma, bozulmuş yiyecekleri tutma ve kirli yüzeyler veya nesnelerle temas etme yoluyla geçebilmektedir.
Kişisel temizlik faaliyetleri, her gün vücudu temizlemek, elleri sabunla yıkamak, günde iki kez dişleri fırçalamak, hapşırırken veya öksürürken ağzı ve burnu bir mendil veya kol ile örtmek olarak sıralanabilir.
Bedenî temizliğin ibadetlerle ilgisi dolayısıyla temizlik bahsi İslâm fıkhının en temel konuları arasında yer almıştır. Allah Resulü (sas), kendisi temizliğe azami dikkat etmiş, ister gece isterse gündüz olsun yatar ya da kalkarken mutlaka ağız-burun temizliğini ve abdesti emretmiştir.[3] Efendimiz (sas), dişleri temiz tutmanın sadece ağız sağlığına değil aynı zamanda Allâh’ın (cc) hoşnutluğuna sebep olduğunu ifade buyurmaktadır.[4]
Ellerin Yıkanması

Günlük yaşamda eller, en fazla kirlenen, çok sayıda mikroorganizmaların birikebildiği bir alandır. Ellerin yıkanması sureti ile temiz tutulması, bireysel temizliğin ilk adımıdır. Ellerin sabunla yıkanması, kişiyi hasta edebilecek mikropları yok edecektir. Hastalanmamak için, ellerin ıslatılmasının ardından, en az yirmi saniye sabun veya el dezenfektanı ile yıkanması gerekir. Bunun için öncelikle parmakların ve ellerin arkası sabun ile köpürtülmeli, tırnaklar temizlenmeli, elin her iki tarafı temiz akan su altında durulanmalı, ardından da temiz bir havlu ya da kağıtla kurulanmalıdır.
Hastalıklardan korunmayı sağlamanın en hızlı ve basit yolu, iyi bir el temizliği uygulamaktır. Soğuk algınlığı, öksürük, grip vb. hastalıkların tümü, el temizliğine dikkat etmemekle bulaşabilir veya iyi bir el temizliği ile bu hastalıklar uzak tutulabilir. Kirli ellerle besin maddeleri alındığında, sindirim sistemi hastalıklarına, yüze ve göze sürüldüğünde akne ve göz enfeksiyonlarına sebep olabilir. Ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması, hastalığa neden olan mikropların yayılmasını durduracaktır.
Efendimiz (sas), elleri yıkarken parmakların aralarının temizlenmesi hususuna, “Abdest alırken, parmak aralarına suyu geçirmeye çalış” diyerek dikkat çekmiştir.[5] Ayak temizliğinde, özellikle parmak aralarının temizliğine dikkat etmelidir. Müstevrid b. Şeddâd el Fihrî (ra), Resülullah’ın (sas), abdest alırken serçe parmağı ile, ayak parmaklarının arasını ovuşturduğunu gördüğünü söylemektedir.[6]
Efendimiz (sas), “Biriniz gece uykusundan uyandığında, elini iki ya da üç sefer yıkamadan su kabının içine sokmasın” diyerek, uykudan uyanan bir insanın ilk yapması gereken işin, ellerini yıkamak olduğunu özellikle belirtmiştir.[7] Annemiz Hz. Âişe’den (r.anha) rivayete göre de yıkadığı mübarek azalarını bir havlu ile kurulama konusunda hassas davranmıştır.[8]
Vücut Temizliği
Allah’a kul olmanın, O’nun huzurunda durmanın ve O’nun sevgisini kazanmanın ilk şartı temizliktir. İslâm’ın temeli, dinin direği ve müminin miracı olan namaza girebilmenin dış şartı olarak da temizlik yine ilk planda yer alır. Boy abdesti almak ise tam bir temizliktir. Cenâb-ı Hak, bir âyet-i kerimede şöyle buyurur:
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اِذَا قُمْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَاَيْدِيَكُمْ اِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُؤُسِكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ اِلَى الْكَعْبَيْنِ وَاِنْ كُنْتُمْ جُنُبًا فَاطَّهَّرُوا
“Ey iman edenler! Namaza kalkmak istediğinizde, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın! Başlarınızı mesh edip, topuklarınızla birlikte ayaklarınızı da yıkayın! Cünüp iseniz tastamam yıkanın (boy abdesti alın)!” (Mâide, 5/6)
Bu âyet-i kerîme, aynı zamanda abdesti farz kılan âyet-i kerîmedir. Dolayısı ile günlük beş vakit namaz öncesi abdest ile, günde beş defa elimizi, yüzümüzü, ağzımızı, burnumuzu, kulaklarımızı, boynumuzu ve ayaklarımızı temizlememiz emredilmiş olmaktadır.
Deri sağlığını korumanın ve cildi temizlemenin en iyi yöntemi, su ve sabun kullanarak banyo yapmaktır. Her gün ılık su ve sabun kullanarak duş yapma, kişisel temizliğin ayrılmaz bir parçasıdır. Banyo yapmak, kokuya neden olan bakterileri ve vücut kokusunu önleyecektir. Ayrıca, cilt enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar, ancak her gün dikkatlice yıkanma ile azaltılabilir.
Efendimiz (sas), beden temizliğini farz kılmış, bu temizliğin, Allâh’ın kulları üzerindeki hakkı [9] olduğu tembihini yapmıştır.
Günlük banyo, saç derisini temiz tutacak, vücuttaki zararlı mikropların temizlenmesine yardımcı olacaktır. Bu temizlik esnasında yapılmaması gereken davranışlardan birisi, Abdullah b. Muğaffel’in (ra) Efendimiz’den (sas) rivayetine göre şöyledir:
“Hiçbiriniz, yıkanacağı yere küçük abdest bozup, sonra da orada yıkanmaya kalkmasın. Çünkü gönle dolan vesveselerin çoğu bundan ileri gelir.”[10]
Giysi Temizliği
Kişilerin beden temizliği kadar, giysi temizliğine dikkati hem öz güven açısından hem de sosyal sorumluluk bilinci itibarı ile büyük önem taşır. Bu nedenle temiz giyinme, önemli bir aktivite olarak görülmektedir.
Giyim eşyalarının temizliği en başta sağlığın korunması için gereklidir. Giysiler, harici etkilere açık olduklarından, üzerlerine mikrop ve kir yapışabilir. Ayrıca vücuttan çıkan artık maddeler de özellikle iç giyim eşyalarının üzerinde toplanmaktadır. Günlük kullanımdan sonra giyilen kıyafetlerin yıkanması, bu mikrop ve kirleri giderecektir.
Bu açıdan, kişinin bedeni gibi, giyeceği elbisenin de temiz olması gerekmektedir. Allah (cc), bir ayet-i kerimede şöyle buyurur:
يَا بَنٖى اٰدَمَ خُذُوا زٖينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ
“Ey Âdem’in evlatları! Her namaz vaktinde mescide giderken, süsünüz olan elbisenizi giyinin.” (A’raf, 7/31)
İlk nâzil olan âyet-i kerîme “oku” emrinden sonra, ikinci sırada inen âyet-i kerîmelerde, doğrudan elbise temizliği ile ilgili emir yer almakta, Cenâb-ı Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, Efendimize (sas) ve O’nun şahsında ümmetine, elbiseleri dahil maddi-manevi her türlü kirden uzak olunmasını şu şekilde beyan buyurmaktadır:
“Ey örtüye bürünen! (İnzivayı arzu eden!) Ayağa kalk ve insanları uyar! Rabbini yücelt (O’nu tenzîh et). Elbiseni (daima) tertemiz tut. Bütün (maddi ve manevi) kirlerden uzak dur!” (Müddessir, 74/1-5).
Resülullah (sas), çevresindeki insanlara temizlik alışkanlığı kazandırmaya çalışmış, kılık kıyafet temizliğine de şu şekilde dikkatleri çekmiştir:
Cabir b. Abdillah’dan rivayetine göre Resülullah (sas), saçları bakımsızlıktan karışmış ve dağılmış bir adam gördü. Bunun üzerine;
“Bu adam, saçlarını düzeltecek bir şey bulamamış mı?” buyurdu. Bir de üzerinde kirli elbiseler bulunan başka bir adam gördü. Onun için de;
“Bu adam, elbisesini temizleyecek bir şey bulamamış mı?” buyurdu.[11]
Çevre Temizliği
Çevre temizliğini, insan sağlığını etkileyen temel çevre koşullarını iyileştirme, sağlıklı çevrenin tesis edilmesi, bir kişinin fiziksel çevresinde zararlı etkisi olabilecek tüm faktörlerin kontrolü olarak tanımlayabiliriz. Çevre temizliği, çevrede sağlığın korunmasına yardımcı olan uygulamalardır.
Çevremiz, bizi çevreleyen her şeydir. Sağlığımızı, yaşamımızı ve büyümemizi etkileyebilecek tüm dış etkileri ve koşulları içerir. Çevre temizliği, yüzeylerde bulunabilecek bulaşıcı mikro organizmaların sayısını azaltacak, bir kişiden ya da nesneden diğerine geçme riskini en aza indirgeyecek, neticede de hastalık bulaşma riskini azaltacaktır.
Efendimiz (sas), “Evlerinizi temiz tuttuğunuz gibi, çevrenizi de temiz tutunuz”[12] buyurarak bizlere çevre temizliğini öğütlemiştir.
Çevre temizliği ile ilgili Ebu Hüreyre’den (ra) rivayet edilen bir başka hadîs-i şerîfinde Efendimiz (sas), “Lanetlenmiş iki şeyden sakınınız” buyurduğunda ashab, “Ya Resulallah o iki şey nedir?” diye sormuşlar, Peygamber Efendimiz (sas) de, “İnsanların gelip geçtiği yolu ve gölgelendiği yeri kirletmektir”[13] buyurmuşlardır.
Sonuç
Temizlik âdâbı, İslam’ın oldukça önem verdiği dini bir vecibe ve sağlıklı yaşamanın en temel şartlarından birisidir. Temizlik âdâbı, hem maddi pislik ve kirlerden hem de manevî ve hükmi kirlilik hallerinden temizlenmeyi kapsamaktadır. Temizliğin en yaygın ve tabii şekli ise, su ile yapılan temizliktir.
Kur’an-ı Kerîm’de, Allah’ın insanı ve diğer canlıları sudan yarattığı (Enbiya, 21/30), temizlenme dâhil birçok hikmetten dolayı gökten temiz su indirdiği belirtilerek (Furkan, 25/48), suyun yeryüzündeki varlıkların hayatı açısından büyük önemine ve asli bir temizlik aracı olduğuna işaret edilmiştir.
Şu ana kadar, maddî temizlik konusuna odaklanmış olduk. Konunun bir de “manevî temizlik” boyutu bulunmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’de manevî temizliği niteleyen kelimelerden birisi de “tezkiye”dir. Bu açıdan, inşâAllâh önümüzdeki yazıda “manevî temizlik” konusunu tafsîle çalışacağız.
[1] Tirmizi, Edeb, 41 (2799).
[2] Müslim, Tahare, 1 (223); Tirmizi, Daavat, 86 (3518); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/260 (18476).
[3] Buhari, Vudu, 26 (162); Müslim, Tahare, 8 (237).
[4] Nesai, Tahare, 5 (5).
[5] Tirmizi, Tahare, 38; Nesâî, Tahare, 92; İbn Mâce, Tahare, 54.
[6] Tirmizi, Tahare, 40; İbn Mâce, Tahare, 54; Nesâî, Tahare, 92.
[7] Buhari, Vudu, 26 (162); Müslim, Tahare, 87 (278); Muvatta, Tahare 9, (1, 21); Ebu Davud, Tahare, 49 (103, 104, 105); Tirmizi, Tahare, 19 (24); Nesai, Tahare, 1 (1, 6, 7).
[8] Tirmizi, Tahare, 40 (53).
[9] Müslim, Cuma, 9 (849).
[10] Tirmizi, Tahare, 17; Nesâî, Tahare, 32; İbn Mâce, Tahare,12.
[11] Ebu Davud, Libas, 17 (4062).
[12] Tirmizi, Edeb, 41 (2799).
[13] Müslim, Tahare, 20 (269); Ebu Davud, Tahare, 14 (25); Ahmet bin Hanbel, Müsned 2/372 (8840).
© Her hakkı mahfuzdur. İşbu web sitesi ve içeriğine ilişkin tüm fikrî haklar ile her türlü telif hakları www.dinveilim.com sitesine ait olup, 5846 sayılı Kanun hükümlerine tâbidir. www.dinveilim.com internet sayfalarındaki yazıların, bütün olarak elektronik ya da matbu bir ortamda yayımlanması yasaktır. Ancak www.dinveilim.com sitesinde yer aldığının belirtilmesi ve doğrudan aktif bağlantı verilmesi şartıyla yazılardan kısa bölümler iktibas edilebilir.